14 Mart 2012 Çarşamba
gör o zaman ..
Yağmurlu , bulutlu, grili ruh halleri..
Sessizlik
Çığlık çığlığa es vermede …
İstemezsen duyamazsın...
duymazsan duyma …
Ama,
gör o zaman…
Dizginlenmemiş dizelerde
Açıyor kendini dizi dizi
Siyahi hevesler,
Yollara serpili
Bütün sihriyle
Kırmızı giymiş, üstü açık kelimeler..
Safsın sen be beyazlım..
hem saf .. hem saf…
Çek nefesini yine içine taa.. derinlere
Yol ver ötekilere, hele bir geçsinler…
boşver her şeyi , bi boşgeç ..
Zamansızlıkta denilmişti ya sana ? ‘’sen seç ’’
Vazgeçiş mi , vaz mı geçmek ?
Hayır,asla ! sadece,
en son sen geç…
Beyaz ..
Hani sana sevdasından ,güveninden değil midir ki
hergün hiç bıkmadan doğar ya doğudan ışık…
Hani hep sadece sende görür kendini , tertemiz aksini
kırılır ama acımaz..acıtmadan kırmak en iyi bildiğin şey işte..
Hadi bembeyazlığını sürün, bürün en billur beyazlıklara …
..en son senden geçilir …
İşin var…
ey kader ! önce sen buyur …
Sorularına sonsuz sayıda,sonsuz cevaplarım hazır..
Ama soru sorma bana,
…
Cevap yok…
Hiç mi? … hiç..
Yok mu? ... yok…
Kırgın , kırık beyaz haller ..
geldi o derin, ıslak serin susuşların,
kapalı yine ardına kadar bütün perdeler
dinle..
yine yaz ayazların .. bekliyor kapıda
açma.. çok soğuk
acep neden ki ?
pencereden bir bak bi ..
yeşilleniyor şimdilerde bütün zamanlar
kırgın haller…
biryerlerde taa..uzağında
uzaktaki yakında
sanki bir özlem hüznü
sanki akşam üstü olmuş ,sanki hava kararmakta ..
…yeşilleniyorken şimdilerde bütün zamanlar
Acep neden ki? daha bir hevesle kurşunlarını geceye devrediyor
koyu kurşuni akşamlar , neyin öcüyse ?..
ayışığından mı yüzünü çevirmiş gece? çılgın …
yıldızlarda oturan güzeline de mi küs ne?
sessizlik kasırgaları ,
öncesi sessiz fırtınalar.
savaş hazırlığı var belli ki …
yakındır lady … dancing behind masks…
…..
duymazsan duyma..
Ama ,
gör o zaman…
esmrld.
ocak /2012
ocak tütüyor..
12 Mart 2012 Pazartesi
bir delinin hal hatıraları devam ediyor...
...
Meltemleşmemişti henüz rüzgar,
Sütlimanda değildi henüz etraf ama,
Bir durulmuştu denizlerim..
martılarda ise bir endam..
Herkezlere bahar gelmişti artık ...
Kimi zaman bulutlu, bazen de
sarışın afetliydi gökyüzüm benim de..
Gökkuşağından taç bile yaptım o gün
‘’ ver elini kaydırayım seni ‘’dedi sonra bana
Renkten renge girdim …
Soğuk grinin çok mutlu olduğu o günlerde
yeni keşifler, yeni edindiğim bilgiler deli gibi birbirleriyle çarpıştıkça,
içimde heyecanlar , beynimde ateşler yanıyordu sıcacık tutan
Dışarısı çok soğuktu ,
serçelerle el ele verip, beyazla grinin uzun metraj mutlu dans sahnesini
birlikte izliyorduk.
dağlarda üşüyen ürkek ceylanlara hepbirlikte dua ededururken …
Quasimodo da ara ara bize onlardan haber getiriyordu.
hepimiz ürkek çekingenlerdik..
sokağın müdavimi çingeneler , çelikleşmiş bedenleriyle
bizim yerimize de ayazlarla dalga geçip durdu ..
birdi kalbimiz..
kışın o sert yüzüne karşı, zafer sarhoşuydu birliğimiz…
Gökyüzündeki sarışın afet, maviye aşık aslında ..
şu mavi çinko çaydanlıklardan hala hiçbir yerde bulamadım..
eski siyah-beyaz filmlerde var aslında, gidip rica etsem verirler mi?
verirler yaaa .. ne varsa yine eskilerde var..
mavi demlikte demlenmiş çayla, kandıracağım seni sarışın afet
başka türlü kendini doğru dürüst göstereceğin yok..
hadi saçlarını artık maviliklere saç…
hem ayışığı da söz verdi , geceler lacivert olacak ..
Bekliyoruz seni güzel kız, artık yüzünü tamamen aç…
Yanımdaydı yine çikolalatalarım ,
elma şekerlerimi elma ağaçlarıyla,
portakal reçelimi portakal ağaçlarıyla paylaşıyordum ...
paylaşımlar ısıtır soğuk gecelerde..
neyseki sonunda renklerden yeşile sıra gelmişti…
…..
sis artık kaybolmuştu sonunda
ilmin yolları …
aşkın yolu …
belli belirsiz gönülde bir esinti …tanımadığım biryerlerden gelen..
istekli bir merak engin diyarlara ve de boşvermişlik herşeye …
bir aşk hali .. yönü hiçliğe…
yollarda kandiller var çok şükür,
bana rağmen, pırıl pırıl aydınlatan..
kayalıkları görebiliyorum kolayca,çok net
,sarp, dik ,
uçurumlar, tepeler ,iniş çıkışlar..
düşerim bilirim,
başımı vururum.. ayrı kanar,
sinem .. ayrı kanar
dizlerim ayrı kanar..
kaldıranım olmaz..
korkuyorum…
elimde elma şekeri zaaflarım ,
çantamda çikolata alışkanlıklarım ...
halim ortada …
yol ortada…
utanıyorum …
yollarına.. kurban olduğum Rabbim
çıkmaya yüzüm olmaz …
*smrld / bir delinin hal hatıraları ... 2012 de bi an
kapasam gözlerimi gerçek kapanır mı?
…
Kritik zamanlarındadır aksedişi zaaflarının aynasının
Yansıtır da söküp fırlatamazsın…
kırıp ta atamazsın…
an be an tanıksındır...
Şaşkınlığını gözlerinin gözbebeğinde susturarak
Acısını yudum yudum tadarsın…
Suyuna sabununa dokunmayayım mı?
Kaçkişiliklisin, kaç kişilik ?
Gösterdiğin ve görülen
Kaçabilir misin ?
Sınır nerde, nereye kadar ?
Ben söyleyeyim mi ?
Ucu açıkta hala boşalan zincirlerinin...
Siyah çığlıkların duyulmaz mı sanırsın?
Görüyorum ,
Çıplak üstelik…
Özgür ruhum kement atılamazken sana
Sırtın yerde , pes ettiğin o zamanlarda
''es ver’’ diyen o ses kim her defasında ?
Ve…
Asiliğimin yumuşak düşüşü şefkatinin ağlarına,
sonrasında...
Doruklara tırmanmaya, tırmalamaya alışkınken bu eller ,
Zemin fark eder mi yaban çiçeğine ?
Güç aldığın tutkuların , kavgaların,savaşların …
yekyüreğin değil midir hep ?
Sevgi yeter mi sana ?
O kadar mı basit…
Sonsuzluklara sarılasım var, arsızıyım dolambaçlarının ,
Uzanır mıyım yanına şuursuz, ruhsuz sarmaşıkların
Kapasam gözlerimi gerçek kapanır mı?
*smrld 2012
çekip gideceğim bu diyarlardan ...
" Birgün ...
misketlerimi de alıp ,
çekip gideceğim bu diyarlardan ...
çünkü..
hep kadere yutuluyorum.. "
dedi şair...
9 Mart 2012 Cuma
havva nın kızı ...
Cok olmuştu unutalı,
kim olduğumu ,
Suçu genlerinde saklı..
Havva nın kızı ...
Sevdiğim renkleri,
Siyahı,kırmızıyı ,
Etek bile giymiyorken artık..
İlmek ilmek korkularımdı ördüğüm
Bana öğrettikleriyle..
bazen çapraz attırdı kader,
bazen gemici,
bazen kördüğüm…
Gördüğüm
soğuk yaşamlarda
sahte sıcaklıklardı hep,
Aşktan nasipsiz..
Sahipsiz …
Göstermezdim gördüklerimi kimselere
evet ..kabulümdü ikiyüzlülüğüm…
biz,
deliler... müzik olmadan da dansedebilirler mesela …
yine görülüyordu işte …
dans…
Çıplak ayak ..
yalın yürek …
Doludizgin…sırıksıklam…
İçmeden sarhoş olmak..
İçirmeden sarhoş etmek…
Gökyüzünde yıldızlarla sarmalanmak
kocaman öpücükler…
deniz kokusu
lodos esiyor usulca ..
ay sinesini açmış
alaca hüzünsüz akşamlar
şevkat ...
elbisem güneş desenli ,
sıcak sarı ,
ayağımdaki topuklu ayakkabım ,
çingene pembesi , çingene kızların sevdiği
dans …
sessiz notaların çılgın melodileri
yankı yankı …
yakamozlar gözkırpıyor
Parlak gölgeli
kumlar savruluyor..
mutluluğun sıcaklığı..
ve
gömdüğüm bir şeyler çıkıyor
tekrar geceyüzüne
Havva nın kızı...
Ay şahit… lodos şahit…
biz ,
biz bizi biliriz..
bir biz biliriz…
hafiflemek...
Rahman ın duyurduğu sesler var ya hani
için için …
adı sükuttu …
bir sandıktı mazi
artık içi boştu
üstünde anahtarı
altın renginde
adı umuttu..
Nerde kaldın şimdiye kadar
Huzur…?
nadas mevsimlerin …ne kadar da uzun
bir sendin özlediğim ... bir de sürur …
dur artık ... biraz dur...
ne olur...
bak dinle ..dans müziğimiz başladı ...
*smrld / bir delinin hatıra defteri .görünmez sayfa/ mart 2012
8 Mart 2012 Perşembe
hey Adem (oğlu) ..
Mart ve kadınlar günü .. hımm ..
hey Adem (oğlu) !
Havva yı yalnız, kendi başına bırakma bak!
zaman kötü...
ikinizde çekersiniz...
düşün taşın bütün gece
yetmez !
gecelerce...
yıldız tarihi :ahir zaman ...
yıl: 2012
silahşör
kayboldum
bulunmak istemediğim yerlerdeyim
kalpte sevgi sağanakları
tanımadığım tanıdığa
üstte kalın saten gece
kelimeler hadi silahşör
bir sence
bir bence
hadi...
*****
demelerindeyken
gelen birşeyler var
derinlerde bir dalga
korkutmuyorda aslında
sessiz ve derin
ama masumada benzemiyor ..?
nerden çıktı bu şimdi
hayırdır Allahım..
derinler tehlikelidir
kimbilir güçlü belki de..
dipte ne var ne yok
söke söke geliyor..
bitmemiş kavgaları
gözü de karaysa ya..
dayanamazsın..
durma
kaç..
*** smrld .... 8.3.2012
5 Mart 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)